Kent hayatına arkeolojik ve tarihsel bir derinlik sağlayamayacak kadar yeni; fakat kent hafızasını oluşturan unsurlardan biri olacak kadar eski olan bir yapı nasıl bir yöntemle kente kazandırılabilir?
ULUS 100. YIL
#architecture, #society, #publicspace, #nature, #librarydesign, #in-situ, #terraces, #circulardesign, #urbandesign, #culture, #library, #landscape, #design
Information
ULUS 100. YIL
Çağdaş kent hayatı, belki de zamanın ruhuna biraz da uyumlu olacak şekilde, bünyesinde var olan kültürel envanterin özellikle de inşai envanterin kente bir şekilde fayda sağlamasını talep ediyor. Bu envanter tarih öncesi dönemden kalma buluntular da olabilir, imparatorluk dönemleri yapıları da, yakın tarihimizde var olan yapılar da... Fiziksel durumunun niteliğine göre kentin o envanterden talepleri farklılık gösteriyor.
Çağdaş kentin tarih öncesi envanterden yeniden kullanım anlamında bir beklentisi olmuyor. Bu envanter daha çok kentin tarihsel derinliğini sağlayan ve çok katmanlı yapısına katkı sunan kıymetli bir kültür varlığı olarak kent hayatında yerini buluyor. Nitelikli bir çevre düzenlemesi ve bakım esaslı hafif bir rehabilitasyonla yüzyıllardır gözcülük ettiği o topraklardaki serüveni var olmaya devam ediyor.
Anadolu topraklarının envanterini zenginleştiren imparatorluk dönemleri yapılarından ise kent hayatının beklentisi daha farklı. Bu yapıların günümüzde artık var olmayan yöntemlerle, zanaatkarla ve ustalarla yapılmış olmaları benzersiz bir fırsat sunuyor ve bu yapıların bir şekilde dönüştürülerek kentin sosyo-kültürel ihtiyacını gidermesi bekleniyor. İyi durumda olanları hafif bir rehabilitasyonla, kötü durumda olanları ise daha farklı yöntemlerle yenilenerek kent hayatına kazandırılabiliyor. Bu envanterden günümüz yönetmeliklerine mükemmel bir uyum göstermesi çok tabii olarak beklenmiyor. Yapılan müdahalenin envanterin özgün karakterini koruması ve önerilen programı icra edebilecek yetkinlikte olması yeterli oluyor.
Ulusal kimliğimizi inşa etmeye çalıştığımız belirli dönemden başlayıp yakın tarihimize kadar gelen yapılardan kentin beklentisi ise çok yönlü. Kent hayatına arkeolojik ve tarihsel bir derinlik sağlayamayacak kadar yeni ; fakat kent hafızasını oluşturan unsurlardan biri olacak kadar eski olan bu yapıların nasıl bir yöntemle kente kazandırılacağı ise pek çok problematik durumu bünyesinde barındırıyor.
Bu sorunları ortakça paylaşan belirli dönem yapılarını yıkmak bir çözüm değil, tamamen korumak ise oldukça problemli...
Müdahalemizi, yapının kent silüetindeki karakteristik imgesel blok hareketlerini koruyan fakat artık çalışmayan problematik kısımlarını ampute eden ve bunun yerine yapının programsal, yönetmeliksel ve çağdaş kent hayatının talep ettiği pek çok enstrümanı bünyesinde barındıran bir protez enjekte ederek / bir adaptör -yapı takarak yapıyı tekrar çalışır hale getirmek olarak tarifleyebiliriz.
Bu adaptör yapı, parsel içinde merkezden çeperlere doğru problematik tüm yerlere sirayet eder. Atatürk Bulvarı tarafında uzanır, orada bir giriş tarifler; köşe tarafına uzanır orada bir çok amaçlı oluşturur; bodrum katlara iner sığınak olur, kuleyle birlikte yükselir ve gerekli tüm elektromekanik tesisat ve yangın merdivenini ulaştırır; düşük zemine iner orada bir kütüphane kurgular; Ankara Palas köşesine uzanır ve orada totemleşerek bir asansör ile engelli ulaşımını çözer, Cumhuriyet Caddesi’ne ve Meclis yapılarına doğru büyük bir kapı olarak açılır ve insanları yapının tüm teraslarını kullanmaya davet eder.
Client
Ankara Metropolitan Municipality
Location
Ankara
Size
21200 sqm
Awards
Equivalent Mention
Program
Office, Renovation
Status
National Competition
Collaborators
Yunus ATILGAN
Mehmet ÇORAKÇI
İptek Naz TORAMAN
KÜTLE KARARLARI
Mevcut yapı, 25 m.’lik dilatasyonlarla birbirinden ayrılan 10 münferit yapı parçasından oluşmaktadır. Bu parçalar temelden çatıya kadar tekil çalışırlar. Öneri proje, yapı içinde karanlık alanlar oluşmasına sebep olan, artık kentli tarafından benimsenmeyen ya da kent tarafına fazla yaklaşarak kamusal alan kuramayan sorunlu parçaları, dilatasyon hizalarından yıkarak yerine enjekte olur.
Bu adaptör - yapı bir organizma gibi mevcut yapıyı sarar. Onunla birlikte yükselir, kulenin ihtiyaç duyduğu yangın merdiveni ve elektro-mekanik tesisat gibi sistemlerini eklemler. Bodrum katta binanın sığınak ihtiyacını karşılarken yapının kentle kesiştiği noktalarda çok amaçlı salon, kütüphane, kafeterya gibi işlevlerle kent hayatına katkı sunar.
Bu müdahale sonucu yapı artık kent ile yeterli dialog mesafesini bırakan, geri çekilen, teraslarına kesintisiz ulaşım sağlanabilen, yaşayan bir organizmaya dönüşür. Adaptör, yapının özgün karakterini ve kent silüetinde yer etmiş karakteristik imgelerini - yatay ve düşey bloklarını koruyarak kent hayatına tekrardan dahil olmasını, kentle beraber yaşamasını sağlar.
Mevcut yapının yıkılan alanlarıyla elde edilen kamusal boşluklar kentle önemli bir diyalog mesafesi bırakır. Yapının üst meydanı eski kolon yerlerine dikilen 16 adet ağaçla anıtsal özellik kazanır. Bu aynı zamanda önemli bir aks olan Cumhuriyet Caddesi’nin başlangıç karakterini oluşturur. Gençlik Parkı’ndan başlayan ve caddenin hem Meclisler tarafında hem de Ankara Palas tarafında bulunan yoğun ağaçlık doku proje alanında da devam ettirilerek eksik kalmış ekolojik koridor parçası tamamlanır.
Cumhuriyet Caddesi'ne açılan ve insanları içeri davet eden bir kapı olarak öneri yapı - adaptör